Infinite Frontier #1 İnceleme | Yeni DC Eventi Başlasın!
Ne? Yeni event sezonu mu geldi? Daha yeni bitirmiştik gibi hissediyorum. Death Metal ve King In Black’i güzelce kapamıştık. Arada Heroes Reborn diye haftalık bir event yaşandı ama o kadar gereksizdi ki Marvel bile önemsemediğinden konuşmadım. DC’nin son eventi Death Metal çok tatsız bitmişti ve uzun bir süre evren büyüklüğünde bir event görmek istemiyordum. Görünen o ki Infinite Frontier, Omniversal bir event. Hatta sanırsam Infinite Frontier, daha da büyük bir eventi hazırlayacak bir event. En iyisi hikayeden bahsederek başlayalım.
Death Metal sonrasında artık herkesin her şeyi hatırlamasıyla beraber insanlığa farklı evrenlerin bulunduğu bilgisi de verildi. Buna inanlar da inanmayanlar da olsa da artık her şey değişti. Yine Death Metal sonrası oluşan iki grup ise var olan karmaşaları düzeltmektedir. Totality adlı bir ekip bir sonraki krizi önlemek için evrenden evrene koşarken Justice Incarnate adlı başka bir ekip yeni evrenler keşfederek onları korumaya çalışıyor. YİNE Death Metal sonrası olan bir şey ise dönen karakterler. Roy Harper döndü ve peşinde onu arayanlar da var. Daha bahsedebileceğim çok hikaye noktası var ama burada bıraksam iyi olacak.
Açıkçası bu sayı hakkında nasıl konuşacağım hakkında hiçbir fikrim yok. O kadar şey dönüyor ki neyden bahsedeceğimi bilemiyorum. Joshua Williamson önümüzdeki sayılar için bir sürü temel atmakla beraber olabildiğince şey sığdırmaya çalışmış. Bir bakıyorsunuz Flashpoint Batman hala yaşıyor, sonraki sayfaya geçiyorsunuz Alan Scott’ın aile dramını okuyorsunuz. Demek istediğim, hikaye çok dağınık. Bir sürü olay dönüyor, nereye odaklanacağınızı ve bu konuların nasıl bağlanacağını bilemiyorsunuz. Umarım bir sonraki sayılar da böyle hissettirmez.
Sayı dağınık dedik, peki iyi mi? Ben açıkçası sayıda okuduğum bazı hikayeleri beğendim. Sayıyı okuduktan sonra hepsi detaylı bir şekilde aklımda kalmadı ama ilk sayıdan doymuş hissettim. Roy Harper’ın bulunduğu taraf diğer yerlere göre inanılmaz büyük hissettirmediği için biraz daha sevmiş olabilirim. Ki söylemem lazım bu sayı DC’nin iyi satmayacağını düşündüğü için çıkartmadıkları önemli serilerin bir birleşimi gibi hissettirdi. Bunun sebebi ise olayların birbirinden çok uzak olması. Yine de her okurun sevebileceği çeşitlilikte karakterlere sahip bir sayı. Çok klişe bir cümle olacak ama herkes için bir şeyler barındırıyor.
Xermanico bu hikayenin çizeri ve kendisini bir eventte göreceğimi hiç düşünmezdim. En son Justice League’in Death Metal ara sayılarında okumuştum ve yine aynı yazarlaydı. Kendisini ara sayı düzeyinden evente geçmiş görmek güzel. Bolca havalı an yaratmakla beraber yeni, kaliteli dizaynlar da hazırlamış. Aynı zamanda bir sayfalığına bir sürü farklı tarz gördüğümüz bir kısım var ki orası çok hoşuma gitti.
Yeni DC eventi Infinite Frontier dağınık ama hoş bir başlangıç yaptı. Çok fazla parçadan oluştuğu için yorum yapmak zor olsa sağlam hikayelere temel atıyor. Bu event hakkında mutlu olduğum şey hiç ara sayı bulundurmaması. Geçtiğimiz haftalarda bir şey çıktı ama antolojik olduğundan elimi bile sürmedim. İleride göreceklerimizi merak etmekle beraber umarım biraz daha toplu devam ederler.
Notum: 7.8
Hiç yorum yok: