Venom: Let There Be Carnage İnceleme | Biri Sony'i Durdursun!


 İkide bir tarihi değişen Venom: Let There Be Carnage sonunda geldi ve izledik. Baya büyük bir Venom hayranı olsam da ilk filmi sevdiğimi söylemek zor. Gerçekten nefret etmiştim ve bir küfür gibi gelmişti. Film ise çok başarılı oldu ve anlayamadığım bir kitle topladı. Şimdi ise yeni filmi ile beraberiz. Kadro geri dönmekle beraber bu sefer yönetmen koltuğunda canlandırdığı karakterlerle tanıyacağınız Andy Serkis oturuyor. Dürüst olacağım, filme biraz ön yargıyla gittim ve beklentimi olabildiğince düşük tutmaya çalıştım. Peki Let There Be Carnage, 2018'de çıkan filmin üstüne çıkabilmiş mi?


Not: Bu yazı hiçbir spoiler içermemektedir


Film yaklaşık 90 dakika olduğundan çok büyük bir olay örgüsü olduğunu söyleyemem. İsimden de anlayacağınız üzere Carnage bu filmin ana düşmanı ve film çoğunlukla Venom ile Carnage'ın büyük kapışması için hazırlık yapıyor. Bu sırada ise Eddie Brock simbiyotu ile ilişki sorunları çekmekle beraber hayatı zorlaşmaktadır. Aşk kaplı bir seri katilin simbiyotla birleşmesi ise durumları çok daha iyi bir hale getirmeyecektir.



Direkt olaya girerek bu filmi sevmediğimi söylemek istiyorum. İlk filmin üstüne çıktığı yerler var ama genel olarak hala çok zayıf bir film. 90 dakika olması kesinlikle ilk filme göre daha akıcı yapıyor. Her şey beklemeden ilerliyor ve ne kadar bazı şeyler birdenbire gelişmiş hissettirse de veya hikaye ilerlesin diye yaşanmış olsa da sıkmıyor izleyiciyi. 


Bu filmin konusu kesinlikle iki saate yayılamazdı çünkü ilgi çekici değil. Venom vs Carnage gerçekten ilgi çekici ve büyük bir olay olsa da Carnage filmin çoğunda sadece arkada ilerleyen bir tehdit. Karaktere daha sonra geleceğim ama onun kısımlarının genellikle saçma ya da ilgi çekici olma potansiyeline sahip sahnelerden oluştuğunu söyleyebilirim. Filmin çok büyük bir kısmı ise Eddie ve Venom'ın ilişkisi üzerine kurulu. Baya baya bir romantik komedi filmi izliyor gibi hissedebiliyorsunuz ama hiçbir şey komik değil. İlk filmde fena olmayan noktalardan bir tanesi bu iki karakterin ilişkisini izlemekti ama burada baya abartmışlar ve süreden dolayı da çok hızlı ilerlemiş. Bir şey nasıl hem çok uzun olmak için yeterli olmayıp hem de çok hızlı işlenebilir?



Bu arada filmin yazımı baya kötü. Karakterler 20 yıl öncesinden kalma cümleler kurabiliyor. Genellikle gereksiz şiirsel olmakla cringe diyaloglar arasında gidip geliyor. Hele ki Carnage karakterinin diyaloglarının çoğu bir şey ifade etmiyor ve neden bunu demişler diye düşündürtüyor. Oyuncular olabildiğince iyi şekilde diyalogları söylemeye çalışıyor ama çoğunlukla çok kötü duruyor. Tom Hardy yine de baya uğraşmış gibi karakteri oynarken.


Carnage karakteri çok düzensiz diyebilirim. Bazı anları var ki gerçekten havalı olmaya yakın, hatta +18 olsa çok güzel olabilecek sahnelere sahip. Bir yandan ise güçleri tamamen saçmalık. Yazar o an Carnage'ın ne yapmasını istiyorsa güçlerine tek o sahneliğine yeni bir şey ekliyor ve gerçekten de saçma yerlere gidebiliyor. Cletus Kasady karakteri ise tuhaf. Hikayesi ve yaptıkları olabildiğince çizgi romana yakın ama sona geldiğimizde karakterin amacı ve Eddie'den nefret etme sebebi komik hissettiriyor. Woody Harrelson olabildiğince odaklanmaya çalışmış ama çoğunlukla yüzeysel kalmış. Yine de ilk filmdeki ismini hatırlamadığım kötü adamdan daha iyi.



Bu filmde bir de Shriek adlı çizgi romanlardan belki de tanıyabileceğiniz bir karakter var ki baya sıkıntılıydı. Naomi Harris'in hiç iyi bir iş çıkardığını düşünmüyorum ama bu diyaloglarının ve söyleme tarzından dolayı da olabilir. Carnage ile olan ilişkisi baya değişken yansıtılmış ve bu kadar ilişkiler üzerine kurulu bir filmde daha iyi işlenebilirdi. Çoğu olayın bu iki karakterin üzerine kurulduğunu düşünürsek pek de tatmin etmiyor.


Sanırım bu filmde en iyi şey aksiyondu. Hala saçma anlar bulunuyor ve dediğim gibi Carnage inanılmaz tuhaf hareketler yapıyor ama ilk film ile karşılaştırınca daha anlaşılabilir olmuş. İlk filmde iki tane canavarın birbirine saldırdığını hissettirmektense ikide bir iç içe giriyorlardı. Bu sefer karakterlerin katılığı (?) daha iyi gösterilmiş. Hele ki final dövüşü çoğunlukla iyiydi. Ne kadar dizaynını sevmesem de görsel efekt olarak Carnage beklediğimden daha iyi duruyordu. Yine de efektlerin saçma kaldığı noktalar oluyor. Hele ki aklımdan çıkartamadığım korkunç gözüken bir an var ama bence siz görünce direkt anlarsınız.



Bakalım başka demek istediğim bir şey var mı? Bahsettiklerim dışında hikayede veya karakterlerde bir ilerleme olduğunu söylemek zor. Genel olarak her şey aynı. Müziklere gelirsek bu sefer Ludwig Bey yok ve yerine Marco Beltrami var. Kendisi baya jenerik bir müzik yapmış ve hiçbiri aklımda kalmadı. Eminem bu film için de bir şarkı çıkarmış ve hala kötü olsa da ilk filme yaptığı kadar cringe değil. Gelişme diyebilir miyiz?


Sonuca gelirsek Venom: Let There Be Carnage ilk film neyi yapıyorsa devam ettiriyor. Çok küçük bir gelişme olsa da hala çok kötü bir film. Yine de ilk filmi seven bunu da sever diye tahmin ediyorum. Ayrıca filmin yazılardan sonraki sahnesi sizin filmden çıkış modunuzu baya etkileyecek. Çok heyecanlanmış bir şekilde de ayrılabilirsiniz ya da benim gibi siniri bozuk ve gelecek için kaygılı bir şekilde de çıkabilirsiniz. O sahneden spoiler yememeye çalışın derim. Bunun dışında diyeceğim bir şey yok çünkü üzgünüm. Bir Venom hayranı olarak iki tane Venom filmi alıp ikisinin de çok kötü olmasına ve insanların bunlara bayılmasına üzülüyorum. Sony bu tuhaf evrenini genişletmeye devam edecek gibi ve sonuçlarını yakında göreceğimizi tahmin ediyorum.


Notum: 4.3

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.