Stranger Things 2. Sezon - İnceleme


    Aslında bu sezonda, bize geçen sezon ne sevdiysek "Buyurun, ondan bir porsiyon daha" demişler. Bu eleştirim olumsuz değil, yanlış anlaşılmasın. Konuyu ve karakterleri gayet iyi işlemiş, yenilikler katmış bir ikinci sezon var elimizde.

    Geçen sezonda Eleven ön planda iken bu sezonda Will ön plandaydı. Yani kısacası yer değişikliği yapılmış diyebiliriz. Geçtiğimiz sezonun sonunda Hopper ormana yiyecek bıraktığı için Eleven ve Hopper'ın ikinci sezonda aynı evde yaşadıklarını görmek beni şaşırtmadı. Hopper'ın kızını kaybettiğini biliyorduk. Eleven'ın da ailesi olmadığı için gayet güzel bir eşleşme olmuş. Hazır aile demişken Eleven'dan devam edelim. Eleven'ın annesini bulması, annesinin de güçlerinin olması ancak güçlerini kullanamayacak hale gelmesi bana 'Beyond Two Souls' oyunundaki bir bölümü hatırlattı. Her neyse... Daha sonra kardeşini de bulması ve onlarla bir maceraya atılması bana çok sıkıcı geldi doğrusunu söylemek gerekirse. Eleven'ın karakter oluşumu için gerekli bir bölümdü tabii ki ama, ben diğerlerinin yaşadıklarını düşünmekten bölüme odaklanamadım.

    Bu sezonda aramıza katılan yeni karakterlerden birinin ölmesini bekliyordum. Genelde en masum kişinin başına bir şeyler geldiğini de göz önünde bulundurarak Bob'un laboratuvardaki sahneleri çok gergin, çok güzeldi. "Kesin bir şey olacak" dedim. Tam kurtulurken 'demo-dog'lar üzerine atlayıp yediler. Biriyle dövüşürken ya da bir şeyden kaçarken durmayın veya etrafınızdakilerle konuşmayın, onlara bakmayın, yoksa ölürsünüz. En azından ben gerilim-korku-aksiyon kategorilerindeki dizi ve filmlerden böyle öğrendim.


Bob. Kalbimizde Yaşıyor...

    Geçen sezonda Steve'in olduğu kişinin yerine Billy geçmiş. Tabii ki Steve ile Billy birbirlerinden çok farklı. Eğer Steve 'Demogorgon' ise Billy kesinlikle 'Shadow Monster'dır. Billy'nin böyle davranmasının nedeninin babası olduğunu öğrendik, ancak bu yaptıklarından sorumlu olmadığını göstermez.

    Max'in kadroya katılmasının nedeninin diziye hem dram, hem de biraz hareketlilik katmak olduğu açıkça anlaşılıyor. Katılmasa olurmuş ama katılmış, iyi olmuş. Dustin'in yemeyip yedirdiği, giymeyip giydirdiği Dart'ın finalde bizimkilerin kurtarıcısı olması başta biraz saçma gelse de Dart'a ayrılan onca sahnenin bir yere vardığını görmek güzeldi. Her şeyi bir kenara bırakırsak Dustin'i sezon içinde bol bol görmek beni çok mutlu etti.




    Kali'ye ayrılan zamanı sezonun ilk bölümünü onunla başlattıkları için daha çok bekliyordum. Başta biraz hayal kırıklığı yaşasam da daha sonra "iyi ki az zaman ayırmışlar" dedim, kendi kendime. Bir sonraki sezonda ya da belki bir spin-off'ta kendisini göreceğimizi düşünüyorum. Zaten açıklananlara göre dizide farklı numaralara ve güçlere sahip denekler de göreceğiz ileride.

    Son olarak da final sahnesinde birbirlerine kavuşanlar ve eğlenenleri bir kenara bırakıp Shadow Monster hakkında konuşmak istiyorum. Her şeye rağmen hala Will'i izliyor, hatta belki de Will ile arasındaki bağ hala tam olarak kopmamıştır.

    Üçüncü sezonda bir sürü yenilik olacaktır, ancak ana kötü bu sezonda da olduğu gibi Shadow Monster olacaktır diye tahmin ediyorum. Bir şeyden eminim ki, işler daha da değişik olacak, garipleşecek, yabancılaşacak. Sonuçta dizi bize diyor ki;


It only gets stranger.

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.