Rebirth Günlükleri-2: Superman #34 İnceleme

Superman #34 İnceleme

'Rebirth Günlükleri' Yazı Serisi Nedir?: 

'Rebirth Günlükleri' yazı serisi sayesinde sizlere Rebirth hakkında sunmak istediğimiz her şeyi sunacağız. Gerek haberler olsun gerek incelemeler olsun Rebirth ile bağlantılı olan bütün yazılarımız bu başlık altında olacak. Böylece sitemizin arama kutusuna sadece Rebirth yazarak bu yazılara ulaşmış olacaksınız. 

Sayı kapağı gördüğüm anda beni etkilemeyi başardı. Neden diye soracak olursanız Lois Lane'i pek alışkın olmadığımız bir şeyle yani bir zırhla görüyoruz ve bu beni heyecanlandırmak için yeterli bir sebep.

İlk olarak Lois Lane'i görüyoruz Apokolips'te kurak bir bölgede gibi görünüyor. Bu esnada hemen aklıma Clark ve Jon geldi ve bu sayede sayı daha da heyecanlı bir şekil aldı. Bu sırada Lex ise Apokolips'in lordu haline gelmiş ama Ardora ile konuşması bu liderliği pek uzun sürdürmedi ve bir anda halk Lex'e karşı düşman haline geldi. Bunun sebebi ise onun doğru kişi olmamasıydı. Lex son nefesini tüketirken kolunda ki bir düğme aktifleşti ve karşımıza hiç beklenmedik bir anda Superman çıktı. Bu kısmı nedense çok beğendim çünkü hikaye hem benim gözümde eğlenceli bir hal aldı, hem de ne olacağını daha da merak etmeye başladım. Üstelik bu yetmezmiş gibi Lex bir anda kıvırdı ve ''İşte Apokolips'in gerçek tanrısı'' gibi bir cümle kurdu. Olaylar bu kısımda daha da farklı bir şekil aldı. Bunların üstüne Lois Apokolips'in deli vatandaşlarının sohbetine maruz kalıyor derken içlerinden bir tanesi Lois'e doğru koşar adımlarla yaklaşır ve elleri bağlı olan Lois'i bir anda yere yığılırken görüyoruz. 

Bu kısımları okurken sıkılmadım değil fakat bir sonraki sayfayı çevirince ağzımın tadı tekrar geri geldi diyebilirim. Karşınızda DREDGE WORM! 

,

Canavarımız halka karşı alev püskürürken Lois ablamızı alışık olmadığımız bir halde, elinde bir silahla hedef alırken görüyoruz. Ama bu uzun sürmüyor çünkü kendini bir şey zanneden Apokolips'li bir kadın tarafında itilip silahı alınıyor. Bizim Lois yine iyilik yapıp vatandaşı arkanda diyerek uyarsa da ne yazık ki alevlerin içerisinde bir kül parçasına dönüyor Apokolips'li kadın. Bu sinir bozucu kadından kurtulmak benim çok hoşuma gitti açıkçası. Hazır Lois'i bu halde görmüşken bu zevki biraz daha yaşamak istiyordum. Neyseki heyecan kaldığı yerden devam etti. Sonuç olarak akıllı ablamız Lois canavarın gözüne ateş ediyor ve zayıf noktasını buluyor. Bu kadar zorluğa rağmen bunu başardığını görmek çok güzeldi ve bunun karşılığı olarak zırhı ve lezzetli görünen etini alıyor.

Şimdi geldik en merak ettiğim yere, Jon'u görüyoruz! Apokolips'te herhangi bir yerde etrafı robot köpeklerin üstünde duran çirkin erkeklerden oluşuyor ve Jon'a karşı atağa geçiyorlar ki bu Jon'u sinirlendirmek için yeterli. Sonrasında kendisine doğru gelen bir baltayı adeta eritiyor Jon! E güç de bir yere kadar ne de olsa daha bir çocuk, hali hazırda fırsatı bulmuşken hemen topukluyor.       

Görüşlerim

Bu sayıda sanki 3 farklı teaserı izlemiş gibi oldum ve bu beni çok eğlendirdi. Superman ve Lex'i az görsekte heyecan ve keyif eksikliği yaşamadım hatta Lois'i o şekilde görmek beni daha da mutlu etti. Hikaye gayet güzel ilerlemekte. Sonraki sayıyı hemen okuyup incelemek istiyorum çünkü Jon'un nasıl kurtulacağı, bunun yanı sıra direkt Jon'u baş rolde görmeyi iple çekiyorum. Çizimlere gelirsek seri genel olarak aynı tip çizgi kullanan ve benim her zaman hoşuma giden çizerlerden oluştuğu için ben memnun kaldım. Kısaca görüşlerim bu kadar sonraki incelemelerde görüşmek üzere,hoşçakalın...