Batman #48 İnceleme
Batman serisinde büyük düğüne iki sayımız kaldı ve bazılarınızın heyecanlı olduğuna eminim. Bense arkama yaslanıp sonuca bakacağım. Ne heyecanım var ne de beklentim. Heyecanımı arttırabilecek olan şeyler one-shotlar (ki çoğu ortalama) ve bu hikaye. Sayıyı okumadan önce "Bu düğün Tom King için çok önemli belki bu hikayeye biraz önem verir." diyordum. Hala bir umudum var anlayacağınız, ama bu sayıda o umudum parçalandı. Evet, sayıyı beğenmedim.
İlk önce bir hikayeden bahsedelim. Joker, bir kilisede Batman'in dikkatini çekmek için neredeyse herkesi öldürür. Bunun üzerine Batman kiliseye dalar ve Joker ile yüzleşir. Hikaye bu kadar. Güzel bir başlangıcı var aslında. Joker duygusuzca katliam yaratıyor falan ama sonra Batman geliyor. Hikaye orada çuvallamaya başlıyor. Hikayenin kısıtlı olması beni sinirlendiren şey değil. Hatta daha önceden Tom King'in böyle kısıtlı hikayelerin altından güzelce kalktığını gördük. Sayının asıl sorunu isminde gizli. Batman!
Bu karaktere Batman diyebileceğimden bile emin değilim.Sanki sokaktan geçen öylesine Batman kostümü giyen biriydi. Ne düzgün bir cümlesi, ne bir kişiliği var. Sayıdaki herkesin Batman'den daha fazla kişiliği var. Herkes. Bir sayfa gözüken Catwoman ve dua eden adam da herkesin içinde. Hadi Batman bugün yanlış tarafından kalkmış konuşmak istemiyor, hareketleri de Batman gibi değil. Nerede o her şeyi düşünen ve asla düşmeyen Batman. Kısacası, sayının yıldızı Joker.
Ne kadar planları ve diyalogları eskisi kadar iyi olmasa da Joker bir kötü olarak uzun zamandan sonra geri döndü ve bir isteği var. Batman'in sağdıçı olmak. Yani bu isteğini daha iyi bir şekilde aktarabilirdi ama deli işte n'apalım.
Yukarıda Batman'in Joker ile yüzleştiğinden bahsettim. Buradan iki tarafında tüm gücünü kullandığı bir dövüş beklemeyin. Joker konuşur, Batman dinler; Joker vurur, Batman geri vurur. Batman'in geri vuramadığı yere kadar bu böyle devam eder.
Sayıda en beğendiğim şey herhalde çizimler ve kapak. Yakın plandan alınan paneller harika gözüküyor ve renklendirme çok iyi oturmuş. Gölgelendirme de oldukça iyi. Sadece bazı panellerde arka planda minik sıkıntılı detaylar var pek göze çarpmayan. Ayrıca kapak şahane.
Tom King'in hayal kırıklığı üzerine hayal kırıklığı yaratması beni üzse de yılmak yok. Bu düğün olacak. Şu düğün güzel olursa baya mutlu olacağım ama kötü olursa şaşırmayacağım. Sonraki yazılarda görüşmek üzere, hoşça kalın.
Notum: 6.0
Yazan:
Hiç yorum yok: