Infinity Countdown #4 İnceleme
Büyük evente hazırlayıcı mini serimizin sonlarına doğru gelirken artık olaylar yavaşça toparlanmaya başlıyor ve Infinity Wars hikayesine bırakılacak bir hale dönüştürülüyor ama bu sayıda bir sorun var. Önceki sayının sonunda ne kadar heyecanlı olduğumdan bahsetmiştim. Bu sayı o heyecanı sinire dönüştü. Hadi biraz daha derin bakalım.
Sayıda yine iki hikayemiz var. İlk hikaye Gotg'nin knowhere'e güç taşıyla birlikte dönüşü ile başlar. Orada taşın kimde kalması ve diğer taşlarla ile ilgili kavga ederler. Bunun üzerine Drax saksofonu ile herkesi durdur...Önceki sayıda iyidi ama bu sayıda kullanılmasına gerek yoktu. Ardından Star Lord, Collector ve Grandmaster'ın yanına çalışmayan bir gerçeklik taşı için gider. Bundan sonrasından bahsetmeyeceğim. Sayının bu kısmı sıkıcı ve pek hikayeyi ilerleten bir yer değil.
Sayının bu kısmının çizimlerini beğendiğimi de söyleyemem. Normalde Aaron Kuder'In çizimlerini severdim ama bu sayı biraz aceleye getirilmiş. Neredeyse hiç detaylandırma yok. Hatta daha az detay eklemek için hep uzaktan baktığımız paneller var. Arkaplan da hiç dolu gözükmüyor. Knowhere'in havası neredeyse hiç verilmemiş. Ayrıca artık Star Lord'un iğrenç altın sarısı sakalından bana gına geldi.
Diğer hikayemiz biraz daha iyi. Bu sıkıcı Knowhere olaylarından sonra Pym-Tron (Artık öyle sesleneceğim) ve Adam Warlock'un dövüşüne dönüyoruz. Warlock, Pym-Tron'un gönderdiği yok edici roketleri durdurmaya çalışmalıdır ama çok fazla roket vardır. Bunun üzerine tabiki yardıma Silver Surfer ve Galactus geliyor. Burada daha ilginç olaylar oluyor ve güzel bir yere ilerliyor.
Bu kısmın çizimleri de daha güzeldi. Hatta direk Galactus kısımları güzeldi. İlgiçti ve heyeacn vericiydi ama 9-21.sayfa arası aceleye getirilmiş, hikayeyi ilerletmeyen, sıkıcı olan ve eğlenceli olmayan bir kısımdı.
Bu 4 sayıda tam olarak büyük bir şey öğrenmedik. Taşların artık kimlerde olduğunu biliyoruz sadece. Bunlar bence bir sayıda da anlatılabilirdi. Bu event hazırlayıcı seriye cidden ihtiyacımız olup olmadığını sorgulamaya başlıyorum. Sonraki sayı final. Bakalım nasıl olacak? Sonraki yazılarda görüşmek üzere, hoşça kalın.
Notum: 6.5
Yazan:
Hiç yorum yok: