Küçük Bi' Öneri- Nailbiter


Evet, artık korktuğum an geldi. İnceleyecek bir şey kalmadı. İnceleyecek bir çizgi romanım olmadığından da biraz daha tavsiye odaklı yazılar yazmaya karar verdim. Biraz daha bağımsız seriler önermeyi hedefleyeceğim ve şu an devam etmeyen seriler hakkında yazı yazmaya çalışacağım ki devamı için uzun zaman beklemeyin. Bu yazıda bahsetmek istediğim seri ise benim de daha yeni bitirdiğim Nailbiter serisi.

Hikayeden geçmeden önce genel detaylardan kısaca bahsedeyim. Serinin yazarı şu an çok sevdiğim Flash serisini yazan Joshua Williamson ve çizeri de birkaç sevdiğim serisi olan Mike Henderson. 2014 yılında çıkmış, 2017'de bitmiş 30 sayılık bir seri ve okumamın nedeni ise çok duymam ve bu sene serinin yeniden başlayacak olması. Bu zamanın da seriyi okumak için güzel bir fırsat olduğunu fark ettim.


Hikaye daha çok korku ve gerilime yöneliyor ama polisiye olayları da yoğun. Amerika'daki en büyük seri katillerin 16'sının aynı kasabadan geldiği öğrenilmiştir ve bunun üzerine bir dedektif oradan aldığı bir haberle kasabayı araştırmaya gider. Bu gizemi ararken olaylar giderek karışır ve korkunç bir yola düşer dedektif. Kasabanın polisi gibi güvendiği dostluklar elde ederken büyük seri katillerden biri ile de çalışmayı dener.

Basit başlayan ama giderek karmaşıklaşan hikayenin muhteşem yazıldığını düşünüyorum. Gizem ve korku çok iyi işlenmiş. Seri baya akıcı ve sizi son sayıya kadar sıkmadan götürüyor. Tabii gizemi sonuna kadar uzatmaya çalışıyorlar ama benim de tek sorunum o sonda. Gerçeklerin kötü olduğunu düşünmüyorum ama yeterince zaman verilmemiş gibi hissettiriyor ve doyamayabiliyorsunuz. Yine de karakter yazımı harika, hele seri katiller. Herkesin bir amacı ve hikayede önemli bir rolü var ve kimse harcanmıyor.

 Bir korku çizgi romanı olduğunu öğrendiğimde umarım her zamanki klasik klişeler olmaz diye ummuştum ama birkaç tane vardı. Yine de bu klişeler güzelce kullanılmış ve polisiye ile birleştirmiş. Karakterler ise saçma ve kötü kararlar vermiyor, belki bir iki tanesi ama onları anlayabiliyorsunuz.


Mike Henderson'ın çizimlerini gayet beğendim. Kendisi yaklaşık 30 sayıyı stabil şekilde çiziyor ve hiç de bozmuyor. Vahşi ve kanlı anlarda başarılı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Gerçekten beğendiğim paneller olduğunu da rahatlıkla söyleyebilirim. Renklendirme olarak da baya kaliteli. Çizim olarak en sevdiğim şey ise kapaklar. Bazıları baya yaratıcı, güzel ve korkutucu.

Kısacası Nailbiter, hem uzun bir seri hem de korku ögeleri bulunan bir seri okumak istiyorsanız tam size göre. Yine de benim gibi olmayın ve gaza gelip 30 sayıyı 3 günde bitirmeyin. İlerideki Nailbiter serisini kesinlikle merak ediyorum çünkü seri baya ilginç bir yerde bitiyor, bir de 3 yıldır bekleyenleri düşünün. İleriki tavsiye edeceğim serilerde biraz daha kısa veya mini seriler önermeye çalışacağım, görüşmek üzere.

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.