Oscar Ayı #2 Power of the Dog | Vahşi Olmayan Batı



Oscar Ayı Yazı Serisi Nedir?


Üç yıldır sizler için hazırladığımız, artık sitemizin klasikleşen unsurlarından olan Oscar yazı serileri, bu sene Oscar Ayı ismiyle sizlerle buluşacak. Mart ayı içerisinde sitenin inanılmaz büyük bir kısmı Oscarlar ile ilgili kimi zaman liste, kimi zaman analiz kimi zaman ise tahmin yazılarıyla dolup taşacak! Özellikle spesifik olarak filmlerle ilgili yazılarımızda aday olduğu kategoriler üzerinden bizce hak edip etmediğinden tutun, hangi özelliklerin bu filmlerin aday olmasını sağladığına, filmlerdeki detaylardan tutun, ödülü kazanmalarını sağlayacak olan artılara veya kaybetmesine sebep olacak olan eksilerine değineceğiz. Her yazının sonunda da aday olduğu ödülü bize göre kazanma yüzdesini sizlerle paylaşacağız. Ana sayfamızdaki etkinlikler kısmından istediğiniz senenin Oscar içeriklerine ulaşabilirsiniz. 

Power of the Dog sadece Oscar'ın değil aynı zamanda ödül sezonunun en çok konuşulan filmlerinden biri oldu. Netflix yapımı filmi Oscar için konuşacak olursak ise 12 adaylık ile bu sene en çok adaylığa sahip film. Jane Campion'un uzun bir süreden sonra yazıp yönettiği film bu senenin yarışında önde koşanlardan ve biraz bunun sebebini konuşmakla beraber neleri alabileceğinden bahsedeceğiz.


Power of the Dog sizin alıştığımız Western filmlerinden oldukça uzak. O dönemin sessiz ve sakin atmosferi ile karakter tiplemelerini taşıyor ama buna farklı bir yön veriyor. Benedict Cumberbatch tarafından oynanan Phil ile Jesse Plemons tarafından oynanan George sığır üzerinden başarılı bir iş kurmuş iki kardeş. George biraz daha yumuşak bir karakterken Phil Western filmlerindeki sert ve her şeyi bilen tiplemeyi taşıyor. George dul birisi ile sevgili olunca ise çiftlikte bazı çatışmalar oluşmaya başlar. Bu çatışmalar ise karakterlerin tiplemelerinin toksikliğini açığa çıkarmaya başlar. 

Power of the Dog bize tehlikeli karakter tiplemelerinin Western filmlerinden gerçekliğe taşındığında ne kadar tehlikeli olabileceğini gösterdiğini düşünüyorum. Phil karakterinin maskülen tiplemesi sert ve zarar verici. Dul eşi oynayan Kirsten Dunst ise güçlü bir ailenin parçası olmanın yarattığı stresi alkol ile düşürmeye çalışırken Phil'in karakteri durumlara hiç yardımcı olmuyor. Rose'un oğlu Peter ise annesinin durumundan korkan ama bir yandan Phil ile yakınlaşmaya çalışan bir çocuk. Hepsi bir arada kaosu ortaya çıkarmayı başarıyor.


Power of the Dog kesinlikle kaliteli bir yapım ama nasıl Oscarlarda bu kadar önde gidebiliyor anlayabilmiş değilim. Her noktası kaliteli ve neyiyle övülse katılıyorum ama bu kadar öne atan şeyi hala çözebildiğimi zannetmiyorum. Karakterlerin kaliteli yazımı ve doğallığı mı? Teknik anlamda başarılı ve göze güzel gelmesi mi? Oyunculukların çarpıcılığı mı? Benim için filmin ilerleyişi ve kurgusu beni filme bağlayan nokta oldu. Film ne kadar sakin ve yavaş ilerlese de bir kez bile sıkılmadım. Burada Phil karakterinin baya bir katkısı var ama ona daha sonra değineceğiz. Bu ilerleyişin nereye varacağını aslında hiç kestiremiyorsunuz ve birçok minik olayın ilerleyişini izlerken ne izlediğinizi düşünmeye başlıyoruz. Bunun bir karakter çözümlemesi olduğunu biliyorsunuz ama hikayenin "O" anını bekliyorsunuz. Benim için "O" anı filmin sonu oldu. Filmi yakından takip ettiyseniz sizi sarsacak ve ağzınızı açık bırakabilecek bir an. Yapbozdaki son parçanın yerleşmesi, uzun bir şakanın Punchline'ı gibi idi. Size farklı sorular ve teoriler düşündürebilecek bir son olmasının yanında yerinde ve düğümleyici bir sondu.


Filmin en güçlü yanlarından bir tanesi ise karakterler. Bol katmanlı karakterler başarılı oyuncular tarafından canlandırılmış ve Oscar ödüllerinde bu konuda güçlü olacağını düşünüyorum. Benedict Cumberbatch her zamanki gibi çok güzel bir oyunculuk sergiliyor. Karakterin hareketleri, duruşu ve ilerleyişini başarılı yansıtmış. Filmin büyük anında attığı sinirin de doğaçlama olması gerçekten inanılmaz. Okuduklarıma göre sette de karakterine baya bürünmüş. Yardımcı oyuncular ise benim gözümde çok başarılı performans göstermişler. Kirsten Dunst benim gözümde filmdeki en iyi oyuncuydu ve karakterinin film boyuncaki değişimini çok güzel göstermişti. Piyano başındaki sessiz ama stresli an inanılmazdı. Cumberbatch'in de banjo ya da hangi enstrümandaysa o an bu kadar başarılı olacağını beklemiyordum. Yardımcı aktörlerden Kodi Smit-McPhee baya başarılı ve Jesse Plemons çok tatlı. O adamı nerede görsem seviyorum, çok tatlı bir tipi var. Karakterler de gayet güzel yazılınca tadından yenmiyor. Yine de karakterlerin aralarındaki bağı farklı yorumlayabilirsiniz ve internette bu durum hakkında gördüğüm baya metin var.


Teknik yönden bakıldığında filmde bir nokta dışında öne çıkan bir yön olduğunu düşünmüyorum. Her şey gayet kaliteli ve güzel ama sinematografi dışında öne çıkan bir parça yok diyebilirim. Ne kadar film Montana'da geçse de Yeni Zellanda'da çekildi ama farkını anlayabileceğinizi zannetmiyorum. Ari Wegner gayet başarılı bir iş çıkarmış ve her sahne çok güzel çekilmiş. Çekmesi inanılmaz komplike olan bir sahne aklıma gelmese de gördüğüm sahneler olabildiğince göze güzeldi. Düğüm atmak gibi basit şeyleri bile aşamaları ile muhteşem çekilmiş. Bu yönden baya güçlü diyebiliriz.

Kazanır Mı?

Bir şaşırtmaca olmazsa şu andaki en büyük tahmin Power of the Dog'un en iyi filmi alacağı yönünde. Açıkçası alırsa bir şey diyemeyeceğim çünkü izlediğim hiçbir film şimdilik Oscar hak ediyor yüksekliğinde değil ama Power of the Dog alırsa şikayet etmem. Teknik kısımlardan bir ödül alacağını düşünmüyorum çünkü oralarda Dune gibi çok güçlü bir rakip bulunmakta. Yine de filmin oyunculuklarda şansı olduğuna inanıyorum. En iyi yardımcı oyuncuda Smit-McPhee'nin şansı çok yüksek ve Cumberbatch de önde gidiyor gibi. Yine de Benedict'in karşısında ödüllerde Andrew Garfield ve Will Smith gibi güçlü rakipler var. Kirsten Dunst'ın da almasını çok isterdim ama Ariana DeBose alacak gibi. En iyi uyatrlama senaryo ve yönetmenlikte ise alma ihtimalinin büyük olduğunu düşünüyorum. Anlayacağınız üzere Power of the Dog birçok kategoride güçlü durumda ve açıkçası alırsa laf edeceğimi düşünmüyorum. Her yönden kaliteli bir yapım. 




Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.