Batman #120 ve #121 İnceleme | Adaletin Gözü Kördür

 


Joshua Williamson durdurulamaz bir güç. Yakın zamanda Shadow War eventi gelecek ki o hikayeyi barındıracak 3 serinin yazarı da kendisi. Robin ve Deathstroke Inc. serisini event gelmeden önce konuşmaya başlayacağız. Aynı zamanda kendisi yazın büyük DC eventi Dark Crisis'ı da yazacak. Kısacası kendisi DC'nin altın tavuğu. Her zaman altın yumurtlamıyor ama azimli ve çalışkan. Üzerine çok düşünmediğiniz sürece de mantıklı ve güzel olabiliyor... Aynı bu benzetme gibi. 


Geçtiğimiz sayının sonunda Abyss ile Batman ilk karşılaşmalarını yaşamıştı ve sonucu pek de iyi bitmemişti. Batman kör kalmakla beraber aynı zamanda şehirde de kanunsuz olduğu için polisler ondan haz etmemektedir. Bu sayıda ise Batman bu durumda birbirine bağlı olan Abyss, Luthor ve Batman Inc. meselelerine bakmalıdır. İşe ise Batman Inc.’e hapisten kaçırarak başlayacaktır. 121'de ise yeni açıklamalar ve büyük gelişmeler hikayeyi olduğundan daha da ilginç hale getirecektir. Abyss'in maskesinin ardında kim veya ne var?


Bu sayıları okuyalı baya uzun süre geçse de ve araya koskoca Oscar girse de olabildiğince yorum yapmaya çalışacağım. İki sayıyı da fena bulmadım. Hele ki 120. sayı baya havalı ve olaylı geçiyordu ama hikaye anlam kazanmaya başladıkça, veya daha doğrusu anlamsızlaşmaya başlayınca, işler karışmaya başladı. 121 ile hikaye düzgün sonlanmıyor bile ve muhtemelen Shadow War sonrası devam edecek ama hem araya bir event girince hem de geçen Chip Zdarsky'nin seriyi devralacağını öğrenince hikayeye olan ilgim şimdiden azaldı. Ana konsept ilginç olsa da birkaç ayı kalan bir yazar için fazla büyük hissettiriyor. Hikayenin bu kısma biraz daha zaman harcamasını isterdim.


Bir diğer değinmek istediğim olay ise Batman’in yazımı. Neden bilmiyorum ama 120. sayıda birden Batman inanılmaz agresif ve ikide bir bağıran birisine dönüşüyor. Biraz karakter dışı hissettirmekle beraber hikayenin geri kalan kısmında böyle olmadığından tutarsız geliyor. Zaten 121. sayı saçmalıklarla dolu. Brave and the Bold animasyonunda görebileceğiniz bir twist yapıyor Batman ve komik hissettiriyor. Kapaktaki Ghost-Maker’a da çok heyecanlanmayın derim. Yazıyı yazmak için sayıya dönene kadar varlığını sorguladım. Kendisi inanılmaz az bulunuyor.



Hikayede kesinlikle en tutarlı şey çizim oldu. Jorge Molina beklentilerimi tamamen aştı ve inanılmaz anlar oluşturdu. Tamamen farklı bir tarzı olsa da Jorge Jimanez’in boşluğunu çok güzel doldurmuş. Yine de tahminimce çizimin bu kadar güzel gözükmesinde inkingin baya katkısı vardır. Aynı zamanda sayılardaki yan çizer Mikel Janin de çok güzel bir iş çıkarmış. Molina ile güzel bir uyumları var ve kesinlikle rahatsız edici bir değişiklik olmuyor. 


Sayılarda aynı zamanda bir yan hikaye devam ediyor ama çok umursamadığımdan okumadım. Yine de çizimler eğlenceli duruyor ve iyi yorumlar duydum, merak eden göz atabilir.



Williamson’ın Batman hikayesi çok hızlı bir düşüş yaşadı. Aksiyon ve çizim anlamında inanılmaz olsa da olayların saçmalığı, her şeyin başka olaylar ile kesiliyor olması ve yazımdaki tutarsızlık sayılardan soğumanıza sebep olabiliyor. Hikaye hoşuma gitse de fazla hızlı bitmiş hissettirdi. Keşke biraz daha uzatıp  olayları daha mantıklı hale getirebilseydi yazar. Shadow War’a geçmeden önce Robin ve Deathstroke Inc. konuştuğum bir yazı çıkarmak istiyorum ama ne zaman gelir bilmiyorum. O zamana kadar umarım event bitmez.

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.