Batman "Everyone Loves Ivy" İnceleme
Batman serisi kısa hikayelerle yoluna devam etmekte. Bu üç sayılık hikayede ise Tom King "düşman" olarak eline Poison Ivy'yi alıyor. Aynı üç perdelik bir film gibi ilerliyor hikaye. Sonunu sevmesem de gerilimi iyi yaşıyorsunuz. O zaman daha fazla uzatmadan hikayenin incelemesine girelim.
*İnceleme Batman serisinden spoilerlar içermektedir.
Hikayenin ilk sayısından başlayalım. #41'in neredeyse tamamı bir hazırlık gibiydi. Sayının yarısında öğreniyoruz ki Poison Ivy yaşayan herkesi kontrolü altına almış. Tabii Batman her zamanki gibi buna hazırlanarak kendi panzehirine sahip olduğu için Catwoman ile kurtarıyor kendini. Ancak Batman ne yapacağını bilemez duruma düştü. Düz ve güzel bir sayı ama böyle büyük bir hikayeyi sadece 3 sayıya sıkıştırıp aynı zamanda ilk sayısını sadece olanları anlatmaya harcamak biraz korkutuyor genele bakınca.
Hikayenin ikinci kısmında Batman ile Catwoman araba ile dolaşıyorlar. Bat-Burger yemeye gidiyorlar arada ama önemli şey yukarıda Superman'in onları takip ediyor olması. Bu olaylar çok eğlenceli. Batman ve Catwoman'ın arada kahraman dövmesi güzel ama en büyük sorunum düşman.
Poison Ivy'nin bunları yapma sebebi çok kötü bağlanmış. Kaç sayı önceki The War of Jokes and Riddles hikayesine bağlanması gereksiz bir karar olmuş. O hikaye kaç yıl önce geçiyordu şimdi mi böyle yapmak istedi? Üstüne de her zamanki Ivy ve bitki sevgisi tuzu katılmış.
Hikayenin son sayısı ise şu ana kadar hikayedeki her şeyi kenara atıp sadece The War of Jokes and Riddles ile bağlantı kurmayla ilgili buldum. Koca hikayeyi bu kadar "tırt" bir şekilde çözülmesi beni çok şaşırttı. Son zamanlarda Tom King'e yeni yeni ısınmaya başlamıştım ve artık iyileştiğini düşünmüştüm. Bu sayı ile eski hale geri döndük. Ivy'nin bu kadar kolay düzeltilmesi beni hiç mutlu etmedi.
Hikayeye nefretimi kustuğuma göre artık diğer şeylerden bahsedebilirim. Aksiyon güzel. Batman'in kahramanlarla dövüşmesinden hep zevk almışımdır, keşke daha çok görebilseydik öyle sahnelerden. Çok güzel çizim ve paneller bulunmakta ayrıca. Janin bu seride cidden iyi iş çıkarıyor. Son olarak diyaloglardan bahsetmek istiyorum. Bundan ilk sayıdan beri bahsediyorum ama dinleyen yok. Diyaloglar çok basit. Okurken hiç heyecan vermiyorlar.
Kısacası; Evlilik olayları yaklaşırken artan heyecanın altında batan bir hikaye olmuş bu. Her sayıyı koleksiyonuna almaya çalışmayanlar bu hikayeyi atlayabilir. Bu kadar güzel hikayeyi harcaması cidden üzücü. Daha sonraki incelemelerde görüşmek üzere...
Hiç yorum yok: