Extermination #2 ve #3 İnceleme

Extermination, ilk sayısı ile bize güzel bir tat bırakmıştı. Beklediğimden daha iyi bir hikayeye sahipti. Mükemmele yakın olmasa da bize güzel bir X-Men hikayesi sunacağına inandırmıştı. Bugün 2. ve 3. sayısını beraber inceleyeceğim. Nedeni ise iki sayı hakkında da konuşabileceğim çok şey yok o yüzden ikisini bir alana toplamanın daha matıklı olacağını düşündüm. O zaman hemen incelemeye geçelim.

İkinci sayı gizemli adam hikayesini devam ettiriyor. Orijinal X-Men'in avlanmaya başladığını fark eden X-Men, karakterleri ayırıp takımlar halinde korumayı planlar ama bu planlar birden gizemli adam tarafından bozulur. Üçüncü sayıda ise ilk sayıdan hatırladığımız Ahab, köpekleri ile X-Mansion'a saldırır. En basit şekilde böyle anlatabiliriz sayıları. İki sayının da belirli yerlerini sevdiğimi söyleyebilirim. Bazı anlarını sıkıcı ve gereksiz buldum. Ayrıca Ahab hikayesindense gizemli avcı hikayesi daha çok hoşuma gidiyor diyebilirim.


İkinci sayıda çok güzel anlar bulunuyor aslında. Bir sürü mutantın bir odada orijinal X-Men ile ilgili ne yapmalarını gerektiklerini düşünmeleri çok güzeldi. Ayrıca sayıda baya gergin bir bölüm bulunmakta. Orijinal X-Men yan yana dururken hepsinin teker teker indirilmesini görmek heyecan verici idi. Takım olarak bu hikayede sırt sırta vermeleri ne kadar heyecan verse de yakında hepsinin zamanına döneceğini bilmek üzüyor. Burada ana sorun bu olayın X-Mansion'ın direk dışında olması. Gerçekten hiç kimse dışarıdaki patlamaları ve bağırışları görüp duymuyor mu? Onun dışında gerçekten kaliteli bir sayıydı benim için.

Üçüncü sayı için aynısını diyemeyeceğim. Sayı daha çok Ahab hikayesine odaklanıyordu. Bazı tahmin edilebilir olaylar olması yanında Ahab gerçekten ilgimi çekemiyor. Belki kendisini çok tanımadığım içindir ama onla ilgili olaylar zerre umrumda değil. Onun dışında sayıda aslında başarılı anlar vardı. Mesela Cyclops ve Jean Grey'in bulunduğu takımlarda olan olaylar baya güzeldi. Aynı ikinci sayıdaki gibi tehlike içinde olduklarını güzel hissettiriyordu.

Gizemli adamın kimliğini aslında çoğu kişi duymuştur ama ben kim olduğunu takmıyorum. Tamam tanıdık ve bildiğimiz birisi. Çıktığında baya şaşırmıştık ama benim asıl merak ettiğim motivasyonu. Ekibin yaptıkları olaylar yüzünden avlamaya çalışıyor ama asıl nedeni bilmek isterim. Artık serinin ortasına geldik. Bilmemiz lazım.


Çizimler yine Pepe Larraz'a ait. Kendisi karakterleri muhteşem ve estetik çiziyor. Çizeri daha önce No Surrender hikayesinde görmüştük ve kendisini acelede bile çizebilen bir adam olarak düşünmüştüm. Ne de olsa hikaye haftalıktı ve 15 sayıydı (Biliyorum arada başka çizerlere de yer verdiler). Bunda daha üste çıktığını düşünüyorum. No Surrender'da nasıl bir sürü karakteri sayfaya bu kadar güzel sıkıştırdığını gördüğümde şaşırmıştım. Aynı şekilde burada da şaşırtıyor.

Sonuca gelirsek ikinci sayı ana hikaye için güzel anlar bulundururken ayrıca heyecanlı bir aksiyon yaratıyor. Üçüncü sayı ise biraz daha yan hikayeye odaklanıyor ama bunun yanında enteresan takım anları yaşatıyor. Sonraki sayılar için baya heyecanlı olduğumu söyleyebilirim. Üçüncü sayının sonu bize sorularımızın cevaplanacağını güzelce gösteriyor bence. Sonraki yazılarda görüşmek üzere, hoşça kalın.

2.Sayıya Notum: 8.2
3.Sayıya Notum:7.3

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.