39. İstanbul Film Festivali I #5 5 Is The Perfect Number
39. İstanbul Film Festivali Yazı Serisi Nedir?
39. İstanbul Film Festivali Yazı Serisi, bu sene 39.su gerçekleştirilecek olan İstanbul Film Festivali kapsamında oluşturduğumuz bir seridir. Covid-19 ile mücadele kapsamında etkinlik tarihi ertelenen 39. İstanbul Film Festivali, ilk 15 filmlik seçkisi ile 15-29 Mayıs tarihleri arasında "Çevrimiçi Film Gösterimi" ile gerçekleşecek. İKSV'nin katkılarıyla bu yılın ilk 15 filmlik seçkisini siz değerli okurlarımıza sunuyor ve detaylıca inceliyor olacağız.
5 Is The Perfect Number
Prömiyerini 2019 Venedik Günleri'nde yapan 5 Kusursuz Sayıdır / 5 Is The Perfect Number / 5 E Il Numero Perfetto, ünlü İtalyan çizer ve yapımın yönetmeni Igort'un 2002 tarihli başyapıtı grafik romanından uyarlanıyor.
Gangster filmleri arasında İtalyan usulü diyebileceğimiz bir yapım olan 5 Kusursuz Sayıdır'ın yönetmenliğini grafik romanın sahibi Igort yaparken, sinematografi Nicolai Brülel'e ait.
Kadroda ise İtalyan sinemasının yaşayan en ünlü oyuncusu Toni Servillo yer alırken kendisine Carlo Buccirosso, Valeria Golino ve Vincenzo Nemolato gibi isimler eşilik ediyor.
"İtalyan sosu" kıvamında diyebileceğimiz 5 Kusursuz Sayıdır, 40'ların klasik kara filmlerinin fiyakalı üslubunu aynı çekicilikle bizlere sunuyor. Napoli'nin karanlık alemlerinden elini ayağını çekmeye karar veren eski gangster Peppino Lo Cicero, karısının ölümü sonrası sevgi ile bağlı olduğu oğlu Nino ile yaşamaktadır. Oğlu Nino'ya önemli bir görev vermesi sonrası ulaşamayan Peppino, intikam ve gerçeğin peşine düşer. Karşı karşıya kaldığı kanlı yolculuk ona daha büyük ve hiç beklemediği bir kapı aralayacaktır.
Rita, aşkını itiraf etmiş ancak Napoli'nin kirli dünyasındaki engeller sebebi ile doğru ile yaşayamamış, bu acıyla kendini güçlendirmiş olgun bir karakter. Peppino'nun Rita karşısında pençelerini indirişini izlemek, kanlı ellerinin altında aslında bir tenin, zırhın arkasında bir kalbin olduğunu gösteriyor.
Bilindik bir romanı anlatan yapım, grafik bir romanı anlattığı için içerisinde çeşitli -bence çok eğlendirici- grafikler, karikatüristin çizimler barındırıyor. 5 bölümden oluşan yapımda, bir bölümden diğerine geçişte şiddeti dindirircesine kullanılan grafikler oldukça etkileyici. Ayrıca görüntü yönetmeni Nicolai Brülel, İtalya'nın hissettirilmek istenen kirli ve boğuk havasını oldukça karanlık bir biçimde sunuyor. Yağmur gibi zor bir unsurun başarılı bir şekilde kullanılarak sahnelerin hızlı geçişleri, bölük seyir edişi ve ses ile desteklenişi ise olağan üstü.
"Yaşamak sert bir şey içmek gibiymiş. Kafana diktiğinde içini yakıyor ama tadını aldı mı bilemiyorsun." diyen Peppino, aslında yapımın ne vadettiğini size daha ilk başta söylüyor. Kanlı, sert ve şiddetli bir hikaye içerdiği dramatize, boğaz yakan, adeta düğümleyen acıları gayet estetize bir kadehte size sunuyor. Kadehte gördüğünüz ile içtiğiniz ise bambaşka. Yutkunduğunuzdan itibaren aldığınız tada ek olarak bir de üzerine sancı ekleniyor. Ancak kadehin son damlasında deneyimlediğiniz büyüleyici etki, tüm bu yaşananalara değeceğini size ispatlıyor.
39. İstanbul Film Festivali Yazı Serisi, bu sene 39.su gerçekleştirilecek olan İstanbul Film Festivali kapsamında oluşturduğumuz bir seridir. Covid-19 ile mücadele kapsamında etkinlik tarihi ertelenen 39. İstanbul Film Festivali, ilk 15 filmlik seçkisi ile 15-29 Mayıs tarihleri arasında "Çevrimiçi Film Gösterimi" ile gerçekleşecek. İKSV'nin katkılarıyla bu yılın ilk 15 filmlik seçkisini siz değerli okurlarımıza sunuyor ve detaylıca inceliyor olacağız.
5 Is The Perfect Number
Prömiyerini 2019 Venedik Günleri'nde yapan 5 Kusursuz Sayıdır / 5 Is The Perfect Number / 5 E Il Numero Perfetto, ünlü İtalyan çizer ve yapımın yönetmeni Igort'un 2002 tarihli başyapıtı grafik romanından uyarlanıyor.
Gangster filmleri arasında İtalyan usulü diyebileceğimiz bir yapım olan 5 Kusursuz Sayıdır'ın yönetmenliğini grafik romanın sahibi Igort yaparken, sinematografi Nicolai Brülel'e ait.
Kadroda ise İtalyan sinemasının yaşayan en ünlü oyuncusu Toni Servillo yer alırken kendisine Carlo Buccirosso, Valeria Golino ve Vincenzo Nemolato gibi isimler eşilik ediyor.
"İtalyan sosu" kıvamında diyebileceğimiz 5 Kusursuz Sayıdır, 40'ların klasik kara filmlerinin fiyakalı üslubunu aynı çekicilikle bizlere sunuyor. Napoli'nin karanlık alemlerinden elini ayağını çekmeye karar veren eski gangster Peppino Lo Cicero, karısının ölümü sonrası sevgi ile bağlı olduğu oğlu Nino ile yaşamaktadır. Oğlu Nino'ya önemli bir görev vermesi sonrası ulaşamayan Peppino, intikam ve gerçeğin peşine düşer. Karşı karşıya kaldığı kanlı yolculuk ona daha büyük ve hiç beklemediği bir kapı aralayacaktır.
İki bacak, iki kol, bir surat. İşte evim. Benim evim bu. İki artı iki dört yapar, artı bir 5 anlıyor musun?Hikaye güçlü bir gangsterin intikamından çok daha fazlasını vadediyor. Gözleri kan bürümüş Peppino sadece bir katil değil, oğlunu kaybetmiş bir katildir. Oğlu ile sevgi dolu ilişkisini kaybeden Peppino, intikam için gerçeğin peşine düşüyor. Bu yolda kandan ve şiddetten asla taviz vermeyerek amacını ulaşmak için adım adım ilerliyor. Bu seferde karşısına ona ezelden beri aşık olan Rita çıkıyor.
Rita, aşkını itiraf etmiş ancak Napoli'nin kirli dünyasındaki engeller sebebi ile doğru ile yaşayamamış, bu acıyla kendini güçlendirmiş olgun bir karakter. Peppino'nun Rita karşısında pençelerini indirişini izlemek, kanlı ellerinin altında aslında bir tenin, zırhın arkasında bir kalbin olduğunu gösteriyor.
Doksanlı yılların başında " 5 Kusursuz Sayıdır"ı yazmak için ön çalışmalara başladığımda Tokyo'daydım ve kitabın öykü kariyerimin en önemli işi olacağının henüz farkında değildim. Uzun süredir ülkemden uzak yaşamış olduğumundan, İtalyan bir öykü için olaylara gereken mesafeden bakmaya başladığımı düşünüyordum. Hem dramatik hem ironik bir hikaye yazmak istediğim için öykünün ideal ortamının Napoli olacağını tahmin ettim. - Igort
Bilindik bir romanı anlatan yapım, grafik bir romanı anlattığı için içerisinde çeşitli -bence çok eğlendirici- grafikler, karikatüristin çizimler barındırıyor. 5 bölümden oluşan yapımda, bir bölümden diğerine geçişte şiddeti dindirircesine kullanılan grafikler oldukça etkileyici. Ayrıca görüntü yönetmeni Nicolai Brülel, İtalya'nın hissettirilmek istenen kirli ve boğuk havasını oldukça karanlık bir biçimde sunuyor. Yağmur gibi zor bir unsurun başarılı bir şekilde kullanılarak sahnelerin hızlı geçişleri, bölük seyir edişi ve ses ile desteklenişi ise olağan üstü.
"Yaşamak sert bir şey içmek gibiymiş. Kafana diktiğinde içini yakıyor ama tadını aldı mı bilemiyorsun." diyen Peppino, aslında yapımın ne vadettiğini size daha ilk başta söylüyor. Kanlı, sert ve şiddetli bir hikaye içerdiği dramatize, boğaz yakan, adeta düğümleyen acıları gayet estetize bir kadehte size sunuyor. Kadehte gördüğünüz ile içtiğiniz ise bambaşka. Yutkunduğunuzdan itibaren aldığınız tada ek olarak bir de üzerine sancı ekleniyor. Ancak kadehin son damlasında deneyimlediğiniz büyüleyici etki, tüm bu yaşananalara değeceğini size ispatlıyor.
Hiç yorum yok: