Avengers: No Surrender İnceleme


Belki fark etmeyenleriniz olmuştur ama geçen haftalarda koskoca bir Avengers eventi olan "No Surrender" son buldu. Hatta koskoca değil, mega bir event. Ocak ayında başlamış 16 partlık, haftalık bir event. Biz de incelemek için bu koca hikayenin bitmesini bekledik. Fazla spoilera girmeden ama hikayenin akışını değiştiren bazı olaylardan bahsederek inceleyeceğim hikayeyi.

Kısaca Hikaye özeti: Grandmaster ve Challenger'ın aralarınadaki kavgayı sonlandıracak bir oyun oynamaktadırlar ve oyunun yeri Dünya'dır. Dünya'nın yerinden kaybolması ve bazı kahramanların donması üzerine bu oyunu ve oyunun yarattığı felekatleri durdurmak kalan bazı kahramanların üzerindedir. Hikayenin ana konusu bu ama tabii bu olayın yanına başka alt konular oluşturuluyor. 

Burada 16 partlık bir hikaye oluşturmanın bir sorunu oluşuyor. Hikaye çok düz olsa da aksiyon ve bazı yan konuların sakız gibi uzatılmasından dolayı bazen artık bitsin diyorsunuz. İki sayıda bitebilecek dövüş veya bir sayıda sonlanabilecek bir yan hikaye gereksizce uzatılmış. 



Bu hikayeyi genişletmek için yeni bir kahraman getiriliyor. Voyager! Kendisi ilginç başlayıp hikayenin ortalarına doğru yana itildikten sonra biraz gözümden düştü. Sonra yeniden karakteri ön plana çıkartmaya çalıştılar ama ilk görünüşü kadar ilgimi çekemedi. Bir diğer yeni karakterse Challenger adlı bir düşman. Niyeti çok açık ama bir diğer düşman olan Grandmaster kadar cazip değildi. Onun dışında ölü karakterler, unutmuş olabileceğiniz karakterler ve özlediğiniz karakterler geri dönüyor. Normalde ölü karakter dönüşlerini güzel bulmam ama Hulk'ın yeniden dönüşü güzel bir açıklama ile getirilmiş ve okurken zevk aldım.

Çoğu karakterler ilk sayıda kenara itilse de hikayede yeterince kahraman var ve hepsine yeterince sahne vermişler. Aksiyonun uzatıldığından bahsetmiştim ama uzatılsa da gerçekten iyi. Hikayede bir sürü olay olsa da aklımda birkaç aksiyon kaldı. Kalanlarsa cidden güzel. Mesela birkaç sayı süren Hulk'ın her Avenger'ı teker teker dövmesi cidden eğlenceliydi veya tek sayı süren Black Order ve Lethal Legion'ın ilk dövüşü baya heyecanlıydı. Ha evet Lethal Legion adlı yeni karakterlerden oluşan bir takım var ama daha yakından tanımadığımız sürece bir eleştiri yapamam.



Hikayede birden fazla çizer çalışmış. Çoğu güzel, basit ve göz yormayan çizerler. Bir sürü kahramanın birlikte olduğu yerlerin hepsi parıldıyor. 

Galiba tüm söyleyeceklerimi söylemiş durumdayım. Düz bir hikayesi olsa da bunu genişleten yan olaylar ve güzel aksiyon bulunmakta. Bu hikaye daha sonradan nerelere bağlanacak merak ediyorum. Eğer eklemek istediğiniz bir şey varsa yorumlarda belirtebilirsiniz. Sonraki incelemelerde görüşmek üzere.

Notum: 8.0

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.