Kimler Öldü?- Heroes In Crisis #1 İnceleme

Heroes In Crisis, DC'nin son aylarda çıkardığı en önemli ilk sayılardan biri. Yoksa Tom King'in mi desek? Kendisi bu seri için ne kadar uğraştığını söylese de beklentimi hep en az şekilde tuttum. Ne de olsa Tom King yazıyordu. Bakın, ben Tom King'i seviyorum ama kendisi karışık bir torba. Mister Miracle gibi serilerini severken Batman serisinin çoğunu beğenmedim. O yüzden bu sayıyla ilgili ön yargılarım oluştu. Dediğim gibi ben Tom King'i seviyorum ama bazen de nefret ediyorum. İlişkimiz karışık.

Hikaye Sanctuary adlı bir süper kahraman rehabilitasyon merkezinde olan katliamı ve sonuçlarını anlatıyor. Sayıda üç parça bulunuyor. Bu karmaşadan sonra geçen Booster Gold ve Harley Quinn'in karşılaşması, Trinity'nin Sanctuary'ye gelmesi ve eski zamanlarda bu yerde kalan karakterlerin sorunlarını anlattıkları videolar. İlki bize katil hakkında minik düşünceler verirken ikincisi bize ölenleri üzücü şekilde gösteriyor, üçüncüsü ise sizi sadece üzüyor ve bazı kısımları daha anlamlı yapıyor.

Sayının hikayesi kısacası güzel bir potansiyele sahip. Eğer Tom King dediği gibi bunu bir gizem hikayesindense psikolojik bir hikayeye çevirirse beğenebilirim. Trinity'nin Sanctuary'i açması ve tüm katliamın burada olması güzel bir drama yaratabilir ama bu dramanın tamamen "Ah, bunların hepsi bizim yüzümüzden olduuu..." tarzında olmasını istemem. Katili öğrendiğimizde ve onun bu katliamı yapmasının nedenini öğrenince bu dramaya değip değmediğini anlayacağım.

Sayının en düşük taraflarının Booster Gold ve Harley Quinn kısmı olduğunu düşünüyorum. Yeterince heyecanlı değildi ve Harley Quinn pek Harley gibi değili diyeceğim ama onu birçok kişinin öldüğü katliamdan kurtulmasına bağlayabilirim. Hikayenin geri kalanına baktığımızda bu hikaye sonu dışında ilgimi çekmeyi başaramıyor. Son olarak ise diyaloglar klasik Tom King diyalogları. Herkes aynı tarzda konuşuyor. Bir kısa cümle için bir balon. Pek sevdiğim bir tarz diyemem ama Tom King çok kullanıyor.
Gelelim ölenlere. Birkaç gün önce bir süpheli listesi yayınladık.  Bazı tahminlerimize o yazıda ulaşabilirsiniz. Bu sayıda bize iki önemli kişinin öleceği söylendi. Öldü mü? Evet. Bolca gereksiz karakter öldü mü? Evet. Hatta bazıları hiç takılmadı bile. Üzücü olan bazı önemsizleri önemli olanlardan daha çok takıldı. Yeterince öldüklerine üzülemedik ki o 9 panellik sayfalar o karakterleri önemsememiz için ve bu benim için sadece bir tanesi için yaradı. O karakterin öldüğünü o 9 panellik sayfaya gelene kadar fark etmedim.

*Spoilerlı Paragraf* Bu büyük ölenler cidden bunlar mıydı? İki aydır en çok tahmin ettiğimiz kişiler mi? Eğer Flash ve Green Arrow serisini okuyorsanız gerçekten şaşırmayacaksınız. Wally West ve Roy Harper'ın böyle kenara atılmasını pek beğenmedim. Eğer dönerlerse zaten daha çok sinirlenirim. Umarım sonraki sayılarda daha düzgün bir şekilde anılırlar. Superman, bu yazıyı okuyanların çoğunun ve benim tanımadığım Hotspot karakterine Wally'den daha çok önem verdi. *Spoilerlı Paragraf Sonu*

Çizimler Clay Mann tarafından ve sayı gerçekten güzel gözüküyor. Hem kapak, hem iç çizimler hem de renklendirme çok güzel. Detaylandırma gerçekten muhteşem ve yeterli. Hatta 9 panellik sayfalar baya güzel hazırlanmış.

Tom King'in yeni büyük serisi "büyük" kelimesini hak ettiğini düşünmediğim ama kesinlikle büyük potansiyele sahip bir seri. Bu daha ilk sayı olduğundan pek bir şey demek istemiyorum ama şu anlık sonraki sayılara olan beklentimi bu sayıdaki gibi tutacağım. Tom King muhteşem başlayıp giderek hikayeyi çöpe yollayan bir yazar. Eğer sonraki sayılar bunun birkaç tık üstü olursa gerçekten mutlu olurum. Sonraki yazılarda görüşmek üzere, hoşça kalın.

Notum: 7.4

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.