Tom King ve Batman Sorunsalı


Bu yazıya başlamadan önce Tom King'den nefret etmediğimi belirtmem gerek. Evet, Batman ve Heroes In Crisis serilerinde yazarla ilgili kötü görüşlerimi bildirdim ama yazarın ayrıca çok güzel şeyler yazdığını kabul ediyorum. Bu yazıda Tom King'in Batman serisinde neleri yanlış yaptığından, karakterleri ele alışından, diğer serilerinden ve geleceğinden bahsedeceğim.

Geçtiğimiz günlerde bir buçuk yıl öncesinden kalma bir video buldum. NYCC zamanı Google'ın düzenlediği ve birkaç Batman yazarının bulunduğu bir söyleyişi bu. Tom King'in yanında bu söyleyişide "Dark Knight Returns" gibi bir hikayeyi yazmış Frank Miller, daha adını "White Knight" serisi ile kendini yeni yeni duyurmaya başlamış Sean Murphy, Detective Comics'deki işi ile tanınan James Tynion IV ve "Batman and the Signal" serisini yazmış Tony Patrick var. Bu yazıdaki çoğu argümanlarım buradan gelmesiyle birlikte video baya zevkli olduğu için buraya da linkini bırakıyorum.

https://www.youtube.com/watch?v=eLRsxS-V6zs&feature=youtu.be


Bu söyleyişi ile gözüme çarpan en büyük şey Frank Miller'ın nasıl Tom King'in dediklerini hep terslediği oldu. King'den gerçekten nefret ediyor olmalı. Yazarlara ilk sorulan soru böyle karanlık bir karakteri nasıl ele aldıklarıyla ilgili. Frank Miller bu soruya Batman'in karanlık bir geçmişi olduğunu ama bu geçmişiyle uzun ve depresif bir şekilde yüzleşmediğini söyleyerek geçti ki bu Tom King'e attığı ilk lafın yanında, ayrıca bizim de ilk noktamızı ortaya çıkarıyor. Tom King, Batman'i depresif bir karakter yaptı. Batman'in daha önceden depresif zamanları oldu mu, oldu ama hiçbir zaman 70 sayı kadar uzatılmadı. Tom King bu depresifliği karakterin mutluluğa ulaşması için geçirdiği bir süreç olarak görüyor. Daha serisinin sonunu bilmesek de eğer mutluluk için geçireceği süreç somurtarak dolaşmaksa onlarca sayı boyunca bir sorun var demek. Bu mutluluğa ulaşmak için yaratılmış süreç okuyucuyu eğlenceli olmayan bir duruma sokuyor.



Ayrıca Tom King'in Batman karakterini ele alışı da yanlış. İyi bir Batman'i nelerin yapıp yapmadığını bilmiyor. Batman'in karakterinin zarar verilmemesi gerektiğini, verilirse kötü bir hayran hikayesine dönüşeceğini söylüyor ama hikayeleri tamamen kötü bir hayran hikayesi kalitesinde. Batman'in karakterini bilmiyor. Biliyorsa da oynanabilecek bir şey olduğunu düşünüyor. Sean Murphy çok iyi bir Batman okuyucusu değil ve okuduğu hikayeler sadece en bilinen ve en iyilerden olduğu için Batman'i nasıl ele alması gerektiğini biliyor ama King bunda sorun yaşıyor. Batman'in ne olup ne olmadığı uzunca konuşabileceğim bir konu ama kısaca zeki olmalı ama en zeki olmamalı, kuvvetli olmalı ama en güçlü olmamalı, herkesi pataklayarak değil de korku ile adaleti sağlamalı. Bunlar sadece birkaç tanesi.

Söyleyişideki bir diğer soru yazarların serilerindeki bıraktıkları parmak izlerinin ne olduğu hakkında. Hepsi Batman'in olan bir temel özelliğini daha öne çıkartmaktan bahsetse de Tom King orijinal kalmak istediği için kendinden kattığını bahsetmiştir Batman'e. Tom King'in eskiden CIA'de görev alan birisi olduğunu düşünürsek tam olarak hangi parçasını kattığı güç ama asıl sorun Batman'e kendisinden bir parça katması. 80 yıllık karakteri değiştirmesi. Tom King'in yazdığı karakterlerin çoğunun da sorunu bu. Karakterlerine göre hareket etmiyorlar. Bu durumdan daha sonra biraz daha bahsedeceğim ama Batman'in karakterini kendisi ile birleştirmesi benim için seriyi kötü yapan noktalardan en büyüğü.


Panelin en çok dikkatimi çeken yeri ise King'in Superman'e sıkıcı dedikten sonra Miller'ın karşılığında "Zihinsel olarak sabit bir karakter olduğundan mı?" demesi, ki düşününce gerçekten mantıklı. King'in şu ana kadar yazdığı serilerinin çoğunda karakterlerin eskiden yaşadığı veya geçirdiği büyük bir sorun sonucu zihinsel sıkıntılar geçirmesi sadece benim gözüme batmamış sanırım. King, Superman büyük bir sıkıntı geçirmediği için onu sıkıcı buluyor hatta o yüzden Heroes In Crisis'ın başarısız bir seri olduğunu düşünüyorum. Serideki karakterlerin çoğunun büyük bir zihinsel sıkıntısı yoktu; ta ki King işi eline alıncaya kadar. Minik sorunları olsa bile bunlar Mister Miracle veya Vision'nınki kadar büyük değildi o yüzden King ya o minik sıkıntıları büyüttü ya da kendisi yarattı ki böylece karakterler normalde olmadığı gibi konuşmaya ve hareket etmeye başladı. Aynı Batman'de olduğu gibi karakterleri değiştirdi, tek farkı bu sefer daha büyük çaplı oldu ve insanların daha çok sinirini bozdu.


Bu yazıyı yazarken öğrendiğim bir şey var ki o da Tom King'in az bilinen ve çok ele alınmamış karakterlerle daha başarılı hikayeler yazarken büyük karakterlerin kişiliklerini değiştirmesi gerektiği için sorunlu hikayeler çıkarması oldu. Tom King'in ona olan umudumuzu yeniden toparlaması için bolca ve büyük bir zaman var aslında. En büyük ve Batman serisindeki en son hikayesi "City of  Bane"'in yanında bir Catwoman/Batman serisi hazırlıyor. Birkaç dizi projesi için çalışıyor ama en önemlisi DC'nin New Gods filmindeki senaristlerden biri. Yazarın önünde parlak bir yol var ve o yolu tüm ışıkları kırarak mı yoksa daha da parlatarak mı geçeceği akıllarda büyük bir soru. Ne kadar son işleri hakkında biraz karışık duygulara sahip olsam da yazarın işlerini okumaya ve takip etmeye devam edeceğim.

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.